2019-10-30 10:00:00
İşte cevabı...
Geçtiğimiz Eylül ayında dünyanın bir numaralı doğal taş fuarı olan Marmomac 2019'daydık. Mermer, granit, işleme teknolojileri, uygulamalı tasarım ve eğitimler konusunda kendini ispatlamış, sektörün en önemli organizasyonunda 4 gün boyunca, başta mermer ve traverten olmak üzere ürünlerimizi sergiledik.
Marmomac 2019'da bizleri en çok heyecanlandıran konulardan bir tanesi de biofilik tasarım konseptinin mermer camiasına artık resmi olarak girdiğine tanıklık etmek oldu. Şüphesiz ki, Marmomac, bu iki baş kahramanın ortaklığını duyurmak ve tanıtımını yapmak için en uygun yer ve zamandı. Çünkü bu fuar inovasyon, dizayn ve tasarıma verdiği önemle, artık salt bir mermer fuarı olmaktan çok daha fazlası olduğunu ispatladı. Fuarın bu seneki edisyonunda çeşitli tasarımcı, mobilya ve dizayn markaları doğal taş sektörü için spesifik projeler yaratmak üzere The Italian Stone Theatre isimli 1 nolu holde bir araya geldi. Konu Doğallıktı; yani mermerin yeşil doğa ve bitkilerle buluşması; insanoğlu ile doğanın ilişkisini yeniden keşfetmek.
Biophilia kelimesi Yunanca yaşam sevgisi anlamından gelmektedir. Fikir, Amerikalı biyolog Edward O. Wilson'ın insanoğlunun kaçınılmaz ihtiyacı olan doğa ile yakın ilişki kurması gerekliliği üzerinde şekillenmiştir. Biofilik tasarım ise bu fikrin bir yansıması olarak gün yüzüne çıkıyor. Son birkaç yılda bu yeşil mimari hareketi yeniden yükselişe geçerek doğa ile olan ilişkimizi yeşil ve doğal rötuşlarla şekillendirmeye başladı. Yaşadığımız, çalıştığımız ve hatta öğrendiğimiz yerler hakkında düşünme şeklimizi değiştirdi. Şimdiye kadar evlerimizi, ofislerimizi, hastanelerimizi, şehirlerimizi bizi doğadan uzaklaştıracak şekilde tasarladık. Ancak bu yeni eğilim, işin içine doğal ışık, ahşap, yaşayan bitki duvarları, doğa manzarası veya mermer traverten gibi doğal oyuncularla dahil olarak günümüzde çevremizi inşa ediş şeklimize köklü değişiklikler getirdi. Doğaya daha fazla bağlanmak, onunla daha fazla iletişim içerisinde olmak konusunda bizleri teşvik etti.
Biofilik tasarım ile günün sonunda stres düzeyinde azalma, yaratıcılıkta artış ve sağlığımızda iyileşmeyi hedefliyoruz. Araştırmalar da aynı zamanda, insanın daha verimli çalıştığını, daha hızlı iyileştiğini ve doğa ile iç içe geçmiş yapılarda daha kolay öğrendiğini kanıtlıyor.
Biofilik bir plan doğa modelleriyle etkileşime girer. Bu nedenle, biofilik zemin döşemelerinde cilalı mermer ya da honlu traverten gibi doğal malzemelerle sıklıkla karşımıza çıkıyor. Örneğin oteller, banyolarında bir kaya havuzunun doğal akışını göstermek için mermer banyo küvetlerini tercih ediyor. Microsoft, Amazon, Airbnb ve Etsy gibi uluslararası dev kurumlar merkez ofislerinde biofilik tasarıma çoktan yer verdiler. Milano’daki Martini ofisleri yaşayan ve nefes alan bir ortam yaratmak için bolca mermer ve ahşap elementlerinden faydalandı. San Francisco’daki Airbnb merkez ofisi mermer zemin ve sütunlarla döşendi. Zaha Hadid Architects ve COX Architecture, Wester Sdyney Uluslararası Havalimanını dizayn edecek takımlar olarak seçildi. Havaalanı içerisinde gün ışığı ve bitkiler gibi biofilik unsulara yer vererek yaşanabilir yeşil bir alan yaratacaklar. ZHA Proje Direktörü Cristiano Ceccato bir demecinde şu notları düştü: "Tasarım, Avusturalya mimarisinin geçmişi, bugünü ve geleceğinin bir evrimi. Veranda gibi geleneksel mimari özelliklerin yanı sıra çevredeki çalılıkların doğal güzelliğinden de ilham alıyor."
Umarız bu kısa yazı neden biofilik tasarıma ihtiyaç duyarız ve doğal materyallerle bu yeni akımı yaşam alanlarımıza nasıl taşırız noktalarında ufak tefek bilgiler verebilmiştir sizlere? Ana sayfamızdan ürünlerimize, özellikle de beyaz taşlarımıza bir göz atmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz, çünkü beyaz mermer yeşil sahne ile adeta mükemmelleşiyor!
Biyofilik tasarım meraklıları, buraya göz atabilirler.
YESIM YILMAZ
İç Mekan Tasarımı ve Doğal Taş Meraklısı